2015 Bize Küsmüş




Tam 1 sene önce gelişini coşkuyla kutladığımız 2015’i istenmeyen yıl ilan edip gönderdik. Gidişini coşkuyla kutladık, oh bitti sonunda dedik. E bunu duyan 2015 bize darılMIŞ. “Ne yaptım yahu ben size?” diye soruyor. E hakkıda yok değil hani. Kaç seneler geçti böyle bin bir umutla bekleyip sonunda bitti, kurtulduk diye yolculadığımız.

Saatler 00.00’ı gösterdiğinde ne oldu peki? Bir sihirli değnek mi değdi hayatlarımıza ya da ne bileyim en azından amortiden başka ikramiye tutturamayan ben 2016‘da daha fazlasını görebildim mi? Efendim benim isteğim 2015’i savunmak, onu geri getirmek değil. Yeni beklentiler, yeni umutlarla girdiğimiz 2016’ nın kaderinin 2015 ile aynı olmasından korkmaktayım.

Umut etmek güzel ama başka anlamlı çabalarda lazım. Şapkayı önüne koyup ben geçtiğimiz yıl neyi fazla, neyi eksik, neyi tam yaptım diye düşünmeli. Hadi kendimize bir kaç soru sormakla başlayalım 2016’ya. Bu yıl en çok ne zaman mutlu oldum? En çok nelere vakit ayırdım? Geçtiğimiz yılın başında yapacağım dediklerimin kaçını yaptım? Yapamadıklarım neden kaldı? Kişisel hedeflerimin/hayallerimin neresindeyim? Onlara ulaşmak için bu yıl ne yapmam lazım? Enerjimi, vaktimi bu yıl nelere yönlendireceğim?
Sevdiğim birinin bana yeniden hatırlattığı Murathan Mungan’ın Mırıldandıklarım şiiri sanki bize bizi düşündürmek ister gibi...

MIRILDANDIKLARIM

Kırdın mı incittin mi birilerini
Kimleri kazandım, yitirdiklerim kimler?
Kendimi yeniledim mi yazdıklarımda?
Yeniden düşünmeliyim
Dostluklarımı, ilişkilerimi
Gözlerim çocukluk fotoğraflarında mı kaldı
Yitirdim mi yoksa masumiyetimi?
Borçlarımı ödedim mi?
Doğru seçtim mi soruların fiillerini?
Tırnaklarım kesilmiş, dişlerim fırçalanmış, saçlarım taranmış,
Giysilerim ütülü, odam düzenli mi?
Geri verdim mi aldıklarımı:
Aşkları, dostlukları, sevgileri, güvenleri, bağları,
Kitaplara, sayfalara, satırlara borcumu ödedim mi?
Yokladım mı duygularımı
Hâlâ sevebiliyor muyum insanları?
Ovmalı gümüşleri, bakırlarımı; cila geçmeli ahşaplarıma
Ovmalı umutları
Saklı tutmalı gelecek inancını, yarınları eksik etmemeli ağzımızdan
Ey uzak akrabalarım, üvey aşklarım
Mevsim sonu dostlarım, işporta malı ayrılıklar
Arkadaş ölümleri, dost hançerleri, talan ettiğimiz zulalar
Gece telefonları, ıssız konuşmalar
Mağrur incelikler, vurgun yemiş ilişkiler
Uçurum duygusuyla yaşadığımız hayat ey
O kadar çok anlattım ki
Kendime kaldım anlatmaktan...
Bunaldım kendisiyle boğuşmasını
Başkalarında çözmeye çalışan insanlardan
Usandım sözcük oynamalarından, tılsımlı sıfatlardan,
Ofset duyarlılıklardan
Kaç zamandır duru, yalın, çalışkan, iyi insanlar özlüyorum
'İçtenliğin' ya da 'dünya görüşünün' kirletmediği
Kendime bir yeni yıl kartı yazarak bunları diliyorum
Aranıp duruyorum adresini yitirdiğim insanları
Vitrin camlarına yansıyan yüzlerde
Bilmiyorum kalmış mıdır adresini yüzlerinde taşıyan insanlar
Hâlâ bir umut var mıdır
Çıkmaz bir sokağa benzeyen bu avare avunması vitrinlerde
Ne çıkmaz sokaktayım ne de mutsuz
Sadece rüzgârlardan daha güçlü olmak istiyorum o kadar
Açık denizlerde nice yolculuklara yelken açarken
Kış güneşinin mutlu ettiği bir kedi gibi mutlu, emin, tasasız
Sere serpe ve keyifli olmak tek isteğim ve dileğim
Senin ve benim, yani bizim için...

Murathan Mungan

Yorumlar