Y kuşağının iş hayatında boy göstermesi ve farklarının hızla
ortaya çıkmasıyla kimdir bu Y kuşağı, ne yerler ne içerler, ne düşünürler
soruları üstüne bir çok araştırma yapıldı ve yazı yazıldı. Geçtiğimiz yıl Gezi
Parkı olaylarında aldıkları sorumluluk ve gösterdikleri cesaret ile de
“asosyal, bencil, apolitik” imajını değiştirerek kuşak çatışması konusunu
yeniden gündeme getirdiler.
Günümüz yöneticilerinin diline Y
kuşağının özellikleri pelesenk olmuş durumda. Y kuşağında var olduğu söylenen
bağımsızlık, sadakatsizlik, hızlı yükselme planları vb. pek çok özellikten her
ortamda dert yanıp duruyorlar. Bende bir Y kuşağı olarak olaya Y kuşağının
gözünden bakalım istedim.
Yakın geçmişimiz için kuşaklar yıllara göre aşağıdaki şekilde ayrılmış:
- BB-Baby Boomer Kuşağı (1946-1964 ülkenin %19’unu oluşturuyorlar. Tanımlayıcı sıfat: Kuralcı)
- X Kuşağı (1965-1979 Annelerimiz, babalarımız, yöneticilerimiz ülkenin %22’sini oluşturuyorlar. Tanımlayıcı sıfat: Rekabetçi)
- Y Kuşağı (1980-1999 16-35 yaş arasında değişiyor, ülkenin %35’ini oluşturuyorlar, Tanımlayıcı sıfat: Yaratıcı)
- Z Kuşağı (2000-2021 ülkenin %19’unu oluşturuyorlar,.Tanımlayıcı sıfat: Derin duygusallık)
Aslına bakarsak X kuşağındaki serzenişler Y kuşağının kendileriyle aynı
özellikleri taşımamasından kaynaklanıyor. Mesela kendisiyle aynı motivasyon
unsurlarından motive olmasını, kendisi ile aynı çalışma koşullarında
çalışmasını, önceliklerinin ve beklentilerinin aynı olmasını ve birde tüm
bunlara ek olarak çağın gerekliliği teknolojiyi iyi kullanmalarından da
faydalanmak istiyorlar. Yani kendi modellerine teknolojik birkaç özelliğin
eklendiği bir nesille karşılaşmayı umuyorlardı denebilir. Ancak kabullenmek
gereken iki şey var ki yıllar geçti, hepimizin bildiği gibi teknoloji değiş
ti ve bence en önemlisi X kuşağını BB yetiştirirken, Y kuşağını X kuşağı
yetiştirdi ve şimdi Z kuşağı Y kuşağı ile büyüyor. Y kuşağına dair genel
yargıları bir anket ve bu iki temel farklılık ışığı altında incelemek
istiyorum.
“Y kuşağı çok kolay iş değiştiriyor.” Yöneticilerin en çok söylediği
cümlelerden biri belkide budur. Hatta bu cümlenin sonrasına da rahata
alışkınlar efendim diye ekleyiverirler.
Öncelikle Y kuşağı kendini her zaman fırsatlara ve yeniliklere açık
tutuyor. Yeniliği seviyorlar ve yenilikten motive oluyorlar. İş tatmini yoksa
ve yükselme ihtimali görmüyorlarsa, kendilerini geliştiremediklerini
düşünüyorlarsa inanılmaz demotive oluyorlar.
Y kuşağı gerçekçi ve sorgulayıcı. Yaptığı işin zincirin neresinde olduğunu
görmek , yaptığı işe inanmak istiyor. Kapalı kapılar ardında alınan kararlara
hiç katkısı olmadığını görmek yaptığı işi gözünde değersizleştiriyor, inancını
dolayısıyla motivasyonunu azaltıyor. İşin içine ne kadar dahil olurlarsa o
derece işe sarılıyorlar.
“Bu kuşak tembel.” Yanlış, doğrusunu söylemek gerekirse “İşkolik değil”. İş dışında da bir
dünyaları var ve hobilerine, sevdiklerine zaman ayırmak istiyorlar. Gerekli
olmadığında hafta sonu çalışmak istemem diyen kişileri vatan haini görmek ne
kadar doğru peki?
Ne motivasyonmuş demeyin sakın! Motivasyon kaynaklarımız farklı olabilir
ama bizi böyle sevin :)
Peki bizce X kuşağı nasıl?
- X kuşağı takdir etme konusunda cimri, negatif
geri bildirim verme konusunda bir hayli bonkör.
- İş yerinde ücret ve pozisyon
odaklılar kişisel gelişim odaklı değiller.
- İş dışındaki hayatın motivasyon
unsuru olduğunu bilmiyorlar.
Söz Y Kuşağında
Konuyu somutlaştırmak için hazırladığım 3 soruluk ankete 55 Y kuşağı
çalışan mühendis katılım sağladı. Anket sonuçları ana kütleyi daraltıp meslek
gruplarına göre incelediğimizde iş tutumlarının genel yargılardan farklılık
gösterebileceğini görüyoruz.
Anket Soruları
1. Aşağıdaki işe bağlılığınızı etkileyen faktörleri
en önemliden başlayarak sıralar mısınız?
|
I. Ücret
|
II. Yükselme fırsatı
|
III. Rahat çalışma koşulları
|
IV. İş tatmini
|
2. Cv' nizi ortalama ne kadar sürede
güncelliyorsunuz?
|
A. En az haftada 1 kez
|
B. Ayda 1 kez
|
C. Nadiren
|
D. Şifremi unuttum/ kariyer sitelerinde CV'm yok
|
3. İş yerinde sizi en rahatsız eden sey
hangisi olabilir?
|
A. Son dakikada ortaya çıkan mesai
|
B. Yöneticiden sürekli gelen negatif geribildirimler
|
C. Yaptığınız işi başkasının sahiplenmesi
|
D. Takdir edilmeme
|
İş yeri bağlılığını etkileyen faktörler sıralandığında %35 ile iş
tatmini 1. sırada yer alırken; ücret, yükselme fırsatı ve rahat çalışma
koşulları onu takip ediyor. Y kuşağının rahatına çok düşkün olduğu genel bir
yargı iken meslek vb. parametreler altında beklentilerin değiştiği anket
sonucunda açıkça görülüyor.
Çalışan Y kuşağının CV güncelleme sıklığına bakıldığında ise; hiç
güncellemeyenler sadece %9 (5 kişi) iken ayda veya hafta 1 kez güncelleyenler
%40’ lık büyük bir dilimi oluşturuyor. Çalıştığı halde CV’ lerini güncel
tutmaları aktif iş arayışları olmasa da gelen fırsatları değerlendirebileceğini
gösteriyor.
İş yerinde en rahatsız oldukları şey ise %45 oranında yöneticiden sürekli
gelen geribildirim, %30 oranında takdir edilmeme, %18 oranında yaptığı
işi başkasının sahiplenmesi ve %7 oranında son dakikada ortaya çıkan mesai. Bu
sonuca göre Y kuşağının çalışması takdir gördüğü, sürekli negatif geri
bildirimle yıpratılmadığı sürece mesai yapmakta zorlanmıyor.
Teknoloji ile doğup büyüyen Z kuşakları geliyor arkamızdan, onlar çok daha
hızlı, farklı... Y kuşağı ile uyum gösteremeyen X kuşakları, Z kuşağı ile nasıl
çalışır, ne yapar bilmiyorum ama eleştirmeyi bırakıp anlamaya yönelmeliyiz diye
düşünüyorum.
Biz birlikte çalışırken güzeliz. :)
Yorumlar
Yorum Gönder